BİR KİTAP OKUDUM

Kitabın Adı: VANİLYA KOKULU MEKTUPLAR

Annesiyle babası ayrılan Kıymık, bir süreliğine anneannesinin yanına yerleşmek zorunda kalır. Hayal gücü çok geniş bir çocuk olduğundan kendi dedektiflik ve keşif bürosunu kurar. Bir gün postacı Bay Güleryüz, Kıymık’ın ölen dedesine, otuz yıl önce Paris’ten postalanmış bir mektup getirir. "Aaa! Krala Bak!" diye başlamaktadır mektup; bir masaldır bu, mis gibi de vanilya kokmaktadır. Mahalledeki bazı kişilere gönderilen ve göndereni belirsiz bu mektupların gizemini çözmeye kesin kararlı acar dedektif Kıymık, kolları sıvar.

NOT: Sevim AK’ın 117 sayfalık bu kitabında, sıkıcı hayatların bir mektupla nasıl değiştiğine tanık olacaksınız. Kitabında ideal çocuk kaygısının dışına çıkmayı başaran yazar bize farklı bir çocuk karakter sunuyor. Çocuk ilk başta size sıkıcı ve de gıcık gelebilir. Hatta adının ne kadar itici olduğunu düşünüp “Bu nasıl isim?”diyebilirsiniz. Çocuğa bu ad çok düşünülüp verilmiş olmalı Kitapta anne ve babadan söz edilmemesi çok yerinde olmuş. Ajitasyon yapılmamış yani… Bir süre sonra kafası karışık kahramanımızın ruhunu anlamaya çalıştığınızı fark edeceksiniz.

Her sınıfta vardır hani araştırmayı seven, gözlüklü, meraklı… İşte o çocuklara gözü kapalı bu kitabı hediye edebilirsiniz. Yalnız kitapta sadece bir yerde uygunsuz bir ifade var. Onun bulunduğu sayfanın görselini aşağıya atıyorum. Bazı velilerimiz bunu dert edebilir. "Hayatta şansım yok, böyle şeyler beni bulur." diyorsanız bu kitabı önermeyin. Nefes almak, hayatın keşmekeşinden azıcık uzaklaşmak isteyen herkes bu kitabı gönül rahatlığıyla okuyabilir. Hedefi daha da küçültürsek kitabı 5 (ikinci dönemden itibaren) ve 6. sınıflara önerebilirim.

Kitapta yer alan vanilya kokulu mektuplar sizi huzur dolu bir dünyaya götürecek, içinizdeki çocuk canlanacak. Bir solukta okunacak sıcak bir kitap arkadaşlar.

Bir de kitapta yer alan Kral’ın nereye gittiğini bir düşünün

Kitapla ilgili düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.